Şubat-Mart 2020
IMO Sekretaryası, COVID -19’a rağmen çalışmalarına devam ediyor.
IMO Sekreterliği, COVID-19 salgınına rağmen etkin bir şekilde faaliyetlerine devam etmektedir.
Personel, telekomünikasyon ve telekonferans teknolojisinden faydalanarak uzaktan çalışmalarını icra etmektedir. (IMO toplantılarının tarih değişiklikleri için buraya tıklayınız.)
IMO Genel Sekreteri Kitack LIM, personel ve ziyaretçilerin korunmasına yardımcı olmak ve hastalığın etkisinin azaltılması için verilen çabalara katkıda bulunmak amacıyla söz konusu operasyonel uygulamaya geçilmesi gerektiğini vurguladı. Kitack LIM, COVID-19’un sadece denizcilik endüstrisi üzerinde değil, bir bütün olarak tüm dünya üzerinde etkisi olduğunu, ancak bu durumun IMO'da çevre koruma gibi kilit politika konularında kaydedilen ilerlemeler üzerinde hiçbir olumsuz etkisinin olmamasını umut ettiğini ifade etti.
Son olarak IMO Genel Sekreteri, IMO personelinin uzaktan çalışma uygulamasına rağmen, Üye Devletlere desteğinin tam olarak devam ettiğini ve kurumun hedef ve politikalarını yerine getirmeyi sürdürdüğünü vurgulamıştır.
Balıkçı Teknesi Emniyeti Anlaşması’na verilen destek artıyor.
IMO tarafından hazırlanan, balıkçı teknelerinin emniyeti hakkındaki Cape Town Anlaşması’nın(Cape Town Agreement) yürürlüğe girmesi, balıkçıların denizde emniyetinin artırılması için hayati bir önemi olacak ve yasa dışı, rapor edilmemiş ve düzenlenmemiş balıkçılık faaliyetlerine(illegal, unreported and unregulated - IUU) karşı mücadeleyi destekleyecektir. 10–11 Mart 2020 tarihlerinde Hırvatistan, Opatija’da gerçekleştirilen Avrupa Birliği Üst Düzey Bakanlar Denizcilik Konferansı’nda (European Union High-level Ministerial Maritime Conference) aralarında IMO Genel Sekreteri Kitack LIM’in de yer aldığı katılımcılar, Cape Town Anlaşması’nın yürürlüğe girmesinin acil ihtiyaç olduğunun altını çizmiştir.
Söz konusu etkinlikte, Cape Town Anlaşması’nı, kabulünün 10.yıldönümü olan 11 Ekim 2022 tarihi itibariyle onaylayacaklarına ve yasa dışı, rapor edilmemiş ve düzenlenmemiş balıkçılıkla mücadele edeceklerine ilişkin 3 ülkenin daha (Bulgaristan, Polonya ve Portekiz), kararlılıklarını açıkça göstererek, Torremolinos Deklarasyonu’nu imzalamaları ile birlikte bu amaca yönelik daha fazla hız kazanılmıştır.
Torremolinos Deklarasyonu, Ekim 2019 tarihinde Torremolinos, İspanya’da gerçekleştirilen balıkçı tekneleri emniyeti hakkındaki IMO konferansında imzaya açılmış olup, halihazırda 51 ülke tarafından imzalanmıştır.
Cape Town Anlaşması, 24 metre ve üzeri balıkçı tekneleri için standartlar belirlerken, gemi personeli ve gözlemcilerin emniyetini korumaya yönelik mevzuatı ana hatlarıyla ortaya koymakta ve endüstri adına eşit şartlar sağlamaktadır.
Anlaşma, açık denizlerde faaliyet gösteren ve uzunlukları 24 metre ve üzerinde olan toplam 3.600 balıkçı gemisine sahip en az 22 ülke, söz konusu anlaşmanın kabulüne karar verdiklerini ifade ettikten 12 ay sonra yürürlüğe girecektir. Anlaşma bu güne kadar 14 ülke tarafından onaylanmıştır. Söz konusu anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle, dünya çapında balıkçılık sektöründeki deniz emniyetinin gelişmesi hedeflenmektedir. Ayrıca anlaşma yasadışı, rapor edilmemiş ve düzenlenmemiş balıkçılığa karşı mücadele ve deniz çöpleri de dahil olmak üzere balıkçı gemilerinden kaynaklanan kirliliğin azaltılmasında faydalı bir araç olacaktır.
IMO Üye Devleri kadınlar için “tam ve eşit haklar” desteğini beyan ediyor.
IMO Üye Devletleri ve gözlemci heyetler, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Haftasında gerçekleştirilen bir IMO Alt Komitesi toplantısında, her yıl 8 Mart tarihinde kutlanan Dünya Kadınlar Günü’nü (International Women’s Day) kutlamak amacıyla, günün önemi ile kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik sürdürülen mücadeleye vurgu yapmıştır.
Toplantıda, kadınların her alanda ve her yerde sıklıkla şiddet, zorluk ve ayrımcılığa maruz bırakıldıkları, yoksulluk, çatışma ve iklim değişikliğinden ilk etkilenenlerin de kadınlar ve genç kızlar olduğu ifade edilmiştir. Bahse konu açıklamada, “Bu özel gün bizlere; erkek ve kadınların ekonomi, politika, istihdam, toplum ve aile konularında tam ve eşit haklar ile katılımının sağlanması gerektiğini hatırlatıyor.” şeklinde ifadeye yer verilmiştir. 2020 Dünya Kadınlar Günü için bu yıl belirlenen tema ise “Kuşak Eşitliği: Kadın Haklarını Gerçekleştirmek” olarak belirlenmiştir. (Generation Equality: Realizing Women's Rights )
IMO’nun, geleneksel olarak erkek egemen bir alanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik yürüttüğü Denizcilikte Kadınlar Programı(Women in Maritime Programme) ve ilgili bölgesel kadın birliklerini kapsayan pek çok olumlu katkısı takdirle karşılanmaktadır. Ayrıca, IMO’nun 2019 yılı Dünya Denizcilik Teması olan “Denizcilik Topluluğunda Kadınların Güçlendirilmesi” (2019 World Maritime Theme – Empowering Women in the Maritime Community) fikrinin başarısına ve söz konusu temanın geleceğe yönelik yankılanmaya devam etme ihtiyacına işaret edilmektedir.
2020 yılı Dünya Denizcilik teması, küresel Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni (Sustainable Development Goals - SDGs) vurgulamakta olup, yapılan açıklamada belirtildiği üzere, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik 5 numaralı Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi, tüm Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini destekleyen bir kesişim temasıdır.
IMO Genel Sekreteri Kitack LIM, bahse konu açıklamaya destek vermiş olup, toplumsal cinsiyet eşitliğinin IMO gündeminin ilk sırasında olduğunu ifade etmiştir. Söz konusu açıklama, diğer üye ülkeler ve kuruluşlar adına Fransa heyeti tarafından yapılmıştır.
IMO gemilere sahil güç kaynağı temini için çalışmalar yapıyor.
Daha temiz ve daha çevreci yakıtların tercih edilmesinin yanı sıra, liman kaynaklı karasal elektrik enerjisinin kullanılması da(cold ironing), gemilerden kaynaklanan emisyon ve hava kirliğinin azaltılması ve yerel gürültünün sınırlandırılması için bir çözümdür.
IMO, ana ve yardımcı makineler devrede değilken, rıhtımdaki bir gemiye liman kaynaklı karasal elektrik sağlanması süreci için global standartlara ihtiyaç duyulduğunu vurgulamaktadır. Gemilere yönelik sahil güç kaynağının emniyetli işletimi ile ilgili taslak kılavuzlar, IMO Gemi Sistem ve Ekipmanları (Ship Systems and Equipment -SEE) Alt Komitesi tarafından 2 – 6 Mart 2020 tarihlerinde nihayetlendirmek üzere hazırlanmıştır.
Alt Komitenin, yolcu ve gemi personeli emniyeti ile ilgili konulara ilişkin olarak, can kurtarma araçlarında yaşanabilir bir ortamın sürdürülmesini temin etmek amacıyla, Can Kurtarma Araçları (Life-Saving Appliance-LSA) Kodu’ndaki can kurtarma aracı için havalandırma şartlarına ilişkin taslak değişiklikleri ve can kurtarma araçlarının test edilmesi hakkında revize edilmiş tavsiyelere dair taslak değişiklikleri tamamlaması beklenmektedir.
Alt komite, işletmecilere yönelik zarara yol açan ve gemilere, yüklere, kıyıdaki yapılara, su altı yapılarına ve deniz çevresine zarar veren kaldırma makinaları ve çapa tutma çekici gemileri ile ilgili kazaları önlemek için de çalışmaktadır. Söz konusu oturum, kaldırma makineleri ve çapa tutma çekici gemileri için taslak kılavuzları tamamlamayı amaçlamaktadır. Bahse konu kılavuzlar, onay ve kabul için Deniz Güvenliği Komitesi’ne (Maritime Safety Committee - MSC) sunulacak olan taslak SOLAS mevzuatlarını tamamlayacaktır.
Alt Komite, yangın emniyeti konusunda, son zamanlarda meydana gelen bir dizi ciddi kazayı takiben, Ro- Ro yolcu gemilerindeki yangın vakalarını en aza indirmek için çalışmaya devam edecektir. Söz konusu oturumun, yangın önleme, tespiti ve söndürülmesi faaliyetlerini iyileştirmek için SOLAS Sözleşmesi ve ilgili kodlara daha fazla taslak değişikliği geliştirmesi beklenmektedir.
Açılışı IMO Genel Sekreteri Kitack LIM tarafından yapılan SSE 7 toplantısına, Türkiye’den Sayın Umut ŞENTÜRK Başkanlık etmiştir.
IMO Başkanı emisyonlara yönelik acil eylem ihtiyacını tekrarlıyor.
IMO Genel Sekreteri Kitack LIM, deniz taşımacılığından kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik IMO’nun başlangıç stratejisini desteklemek için somut önlemlerin geliştirilmesine yönelik “acil ihtiyacı” vurgulamıştır.
Kitack LIM, 20 Şubat 2020 tarihinde Brüksel, Belçika’da gerçekleştirilen Avrupa Denizcilik Haftası’nda yaptığı açılış konuşmasında “IMO tarafından kabul edilen ve teknik işbirliği ve kapasite geliştirme faaliyetleri ile desteklenen iddialı mevzuat hedeflerinin, teknoloji, araştırma, geliştirme ve inovasyona yönelik katalizör görevi göreceğini” belirtmiştir.
Kitack LIM konuşmasında ayrıca, “Sıfır emisyonlu deniz taşımacılığının; yeni sıfır karbonlu deniz yakıtlarının veya sevk gücü teknolojilerinin – yenilebilir hidrojen, amonyak veya rüzgar sevki gibi- geliştirilmesini, geniş çapta erişilmesini ve finansal anlamda karşılanabilmesini gerektirdiğini” vurgulamıştır.
Söz konusu konuşmasında Kitack LIM, deniz taşımacılığının düşük sülfürlü yakıtlara sorunsuz bir şekilde geçişini sağlamak adına IMO ve diğer paydaşlarının ortak çabalarından bahsetmiş ve söz konusu geçişin sağlık açısından faydalarını bir kez daha vurgulamıştır.
Ayrıca, söz konusu yeni teknolojinin denizcilikte kullanılması ve toplumsal cinsiyet eşitliği de dahil olmak üzere gemi insanına ilişkin sorunların gelecekteki politika geliştirme süreçlerinin ön safhalarına ve merkezine yerleştirilmesinin denizciliğe sağlayacağı muhtemel faydalardan da bahsetmiştir.
Kitack LIM konuşmasını, denizcilik için tamamen sürdürülebilir bir geleceğin inşa edilmesi amacıyla daha fazla işbirliği çağrısı yaparak sonlandırmıştır.
Birleşmiş Milletler kurumları, gemi insanlarının hakları anlaşmasını desteklemek için birlikte çalışıyor.
2006 Denizcilik Çalışma Sözleşmesi’nin (Maritme Labour Convention-MLC) temel amaçlarından biri, gemi insanlarının haklarının kapsamlı bir şekilde korunmasını sağlamaktır. MLC, Uluslararası Çalışma Örgütü (International Labour Organization - ILO) tarafından kabul edilmiş olmasına rağmen, çalışma ve dinlenme saatleri, ülkesine geri dönme hakkı, gemi insanlarının terk edilmesi ve gemi insanı donatımında emniyet gibi IMO ile doğrudan ilgisi olan çok çeşitli alanlara değinmektedir.
IMO ve ILO gemi insanlarının sorunları ile ilgili konularda uzun bir birlikte çalışma geçmişine sahiptir. Söz konusu işbirliğinin en son örneği, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Deniz Emniyet Ajansı (European Maritime Safety Agency-EMSA) ile 18-20 Şubat 2020 tarihlerinde Lizbon, Portekiz’de düzenlenen çalıştaydır. Bahse konu çalıştay, başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere tüm paydaşların MLC'yi onaylamak ve uygulamak için ihtiyaç duydukları kapasiteyi geliştirmelerine yardım etmektedir. Bu amaçla IMO, gelişmekte olan 13 ülkenin çalıştaya katılımını finanse etmiştir.
Söz konusu çalıştayın temel amacı, Bayrak Devleti uyumunun güçlendirilmesine ve uyumlaştırılmasına yardım etmenin yanı sıra MLC hükümlerinin gemilerde düzgün bir şekilde uygulanmasını sağlamak için önemli bir mekanizma olan Liman Devlet Kontrolüne de yardımcı olmaktadır. Bir diğer amaç ise, MLC kapsamındaki finansal güvenlik ve sigorta yükümlülüklerini ele almak ve ortaya çıkarılan tüm eksikliklerin uygun kanallar aracılığıyla düzgün bir şekilde rapor edilmesini teşvik etmektir.
Ayrıca, IMO Dünya Denizcilik Üniversitesi (IMO World Maritime University), Uluslararası Deniz Hukuku Enstitüsü (International Maritime Law Institute) ve Torino’da yer alan Uluslararası Çalışma Örgütü'nün Eğitim Merkezi’nin (ILO Training Centre) MLC’nin etkili şekilde uygulanmasını desteklemedeki rolleri vurgulanmıştır.
Deniz haydutluğuna karşı verilen mücadelede işbirliği.
IMO’nun gemilere karşı yapılan deniz haydutluğu/silahlı soygun ve denizdeki diğer yasadışı faaliyetlere karşı koymak için sürdürdüğü çalışmalar, 9-27 Şubat 2020 tarihlerinde Cidde, Suudi Arabistan’daki Mohammed Bin Naif Denizcilik Bilim ve Güvenlik Çalışmaları Akademisi’nde gerçekleştirilen bir etkinlikle devam etti.
18 ülkeden[1] katılımcılar, deniz haydutluğu/soygun, uyuşturucu kaçakçılığı, deniz terörü, silah kaçakçılığı, insan kaçakçılığı ve daha fazlasını kapsayan suçlarla mücadele etmek için en iyi uygulamaları ve öğrenme imkanlarını paylaşmıştır.
Cibuti Davranış Kuralları (Dijibouti Code of Conduct – DcoC) ve Cidde Değişikliğini (Jeddah Amendment) uygulayan ülkeler için tasarlanan bu tür bir etkinliğe katılım için üç bölgedeki ülkeler ikinci kez davet edilmiştir.
Söz konusu eğitim, Batı ve Orta Afrika Davranış Kuralları’na ( Code of Conduct ) ve Asya’da Gemilere Karşı Deniz Haydutluğu ve Silahlı Soygunla Mücadele İçin Bölgesel İşbirliği Anlaşması’na (Regional Cooperation Agreement on Combating Piracy and Armed Robbery against Ships in Asia – ReCAAP) katılan ülkelerin katılımcılarını da kapsayacak şekilde genişletilmiştir.
Kenya, Filipinler, Suudi Arabistan ve Seyşeller’den iştirak eden kadın katılımcılar, Akademi’de gerçekleştirilen eğitimde ilk defa yer almıştır. Kadınların söz konusu katılımı, BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemine dair farkındalığı artıran 2019 Dünya Denizcilik Günü teması olan “Denizcilik Topluluğunda Kadınların Güçlendirilmesi” fikrini desteklemek ve kadınların henüz yeterince faydalanılmamış olan katkılarının önemini vurgulamak amacıyla, Suudi Arabistan tarafından verilen görüşü takiben gerçekleşmiştir.
IMO 2020 sülfür üst sınırının uygulanması - gemideki yakıtın sülfür içeriğinin doğrulanması.
IMO 2020 ile gemilerin yakıtındaki % 0.5’lik sülfür sınırlaması 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren yürürlükte olup, dünya genelinde faaliyet gösteren gemilerden kaynaklanan kükürt oksit emisyonlarını azaltmaktadır. Uyumlu olmayan akaryakıt (egzoz gazı temizleme sistemleri kurulu gemiler haricinde) taşıma yasağı küresel sülfür sınırının uygulanmasını desteklemek amacıyla 1 Mart 2020 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Kullanım için taşınan akaryakıtın emniyetli ve istikrarlı örneklenmesini ve taşıma yasağının uygulanmasını desteklemek için, IMO’nun Kirliliğin Önlenmesi ve Müdahale Alt Komitesi (Sub-Committee on Pollution Prevention and Response – PPR) 17 – 21 Şubat 2020 tarihlerinde IMO Genel Merkezinde gerçekleştirdiği toplantıda, bir gemide kullanılmak üzere taşınan akaryakıtın sülfür içeriğinin kontrol edilmesi için oluşturulan taslak kılavuzlar tamamlanmıştır.
Alt Komite, scrubber olarak da bilinen egzoz gazı temizleme sistemleri için 2015 Kılavuzlarını revize ederek çalışmalarına devam edecektir. Söz konusu revizyon, bu gibi alternatif uyum sistemlerinin işletilmesi ve onaylanmalarından elde edilen son teknolojik gelişmeler ve deneyimlerin ışığında, kılavuzların bir örnek şekilde uygulanmasını geliştirmeyi amaçlamaktadır.
Egzoz gazı temizleme sistemlerinden çıkan deşarjlarla ilgili kuralların değerlendirilmesi ve uyumlaştırılması çalışmaları başlayacaktır. Tartışmalara yardımcı olmak için, Deniz Çevresinin Korunmasının Bilimsel Yönleri Üzerine Ortak Uzman Grubu (Scientific Aspects of Marine Environmental Protection – GESAMP) tarafından kurulan görev ekibine bir rapor sunulmuştur. Bahse konu rapor, görev ekibinin egzoz gazı temizleme sistemlerinden elde edilen tahliye suyunun çevresel etkilerine dair mevcut kanıtlarla ilgili görüşlerinin yanı sıra muhtemel deşarjların olası etkilerinin bir risk değerlendirmesinin yapılması için kullanılabilecek veri, araç ve yaklaşımlara ilişkin önerileri de kapsamaktadır.
Deniz biyoemniyeti de gündemin üst sıralarında yer almaktadır. Alt Komite, IMO Gemilerde Zararlı Organik Tutunma Önleyici Sistemlerinin Kontrolü Sözleşmesi'ne (Anti-Fouling Systems Convention) biyosit sibutrine kontrollerinin eklenmesini öneren bir değişiklik talebini değerlendirecektir. AFS Sözleşmesi, organotin bileşikleri kullanan biyositlerin kullanımını halihazırda yasaklamaktadır.
IMO’nun, potansiyel olarak zararlı istilacı sucul türlerinin yayılmasına önleme çalışmaları devam etmektedir. Alt Komite, balat suyu yönetimi sistemleri testinin devreye alınmasına yönelik kılavuzu gözden geçirecektir. Bu tür sistemler, balat suyundaki zararlı türlerin yayılmasını önlemeyi amaçlayan ve 2017 yılından bu yana yürürlükte olan IMO’nun Balast Suyu Yönetimi Sözleşmesi (Ballast Water Management Convention) gerekliliklerini karşılamak için gemilerde kullanılabilir.
İstilacı türler geminin dışında da taşınabilir. Alt Komite, biyolojik kirlenmenin yönetimine -gemilerin gövdelerinde çeşitli su organizmalarının birikmesine- küresel olarak tutarlı bir yaklaşım sağlayan IMO Biyolojik Kirlenme Kılavuzlarını incelemeye başlayacaktır.
Alt Komite ayrıca, hassas Arktik ortamda deniz taşımacılığının etkilerinin en aza indirilmesini amaçlayan gündem maddeleri ile devam edecektir. Arktik sularda, gemiler tarafından ağır akaryakıtın yakıt olarak taşınması ve kullanılması risklerinin azaltılması ve uluslararası deniz taşımacılığından kaynaklanan Arktik Siyah Karbon emisyonlarının etkisinin azaltılması için önlemler geliştirilmesi konusunda ilerleme beklenmektedir.
Açılışı, IMO Genel Sekreteri Kitack LIM tarafından gerçekleştirilen bahse konu toplantıya, Brezilya’dan Dr Flavio Da Costa FERNANDES Başkanlık etmiştir.
[1] Bahreyn, Kamerun, Komorlar Birliği, Cibuti, Mısır, Ürdün, Kenya, Mairitus, Mozambik, Umman, Nijerya, Filipinler, Suudi Arabistan, Seyşeller, Somali, Sri Lanka, Tanzanya Birleşmiş Cumhuriyeti, Yemen.
Kaynak: IMO internet sitesi