Temmuz 2017

?

IMO sözleşmeleriyle ilgili son gelişmeler

07/2017

IMO_Sözleşmeleri.png 

-Tayland petrol kirliliğine karşı mücadeleye destek veriyor

Tayland, 'Petrol Kirliliğinden Doğan Zararın Hukuki Sorumluluğu ile İlgili Uluslararası Sözleşme (CLC)' ve 'Petrol Kirliliği Zararının Tazmini için Uluslararası Fon Kurulması ile İlgili Uluslararası Sözleşme'ye taraf oldu.

CLC, IMO tarafından 29 Kasım 1969 tarihinde kabul edildikten sonra 19 Haziran 1975'te yürürlüğe girmiş ve Sözleşme'de 1992 Protokolü'yle birtakım yasal değişiklikler yapılmıştır. 1996'da yasalaşan Protokol üzerindeki son değişiklikler 1 Kasım 2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

CLC'nin amacı, petrol kirliliğiyle sonuçlanan deniz kazalarından etkilenenlerin uğradığı zararın tazminini sağlamaktır. Sözleşme, kaza sorumluluğunu, kirletici bir madde olarak petrol sızdıran veya bu petrolü denize boşaltan geminin sahibine yüklemektedir.

IMO'ya üye devletlerde meydana gelen petrol döküntülerinin neden olduğu zararlara karşı 'Uluslararası Petrol Kirliliği Tazmin (IOPC) Fonları' da finansal destek sağlamaktadır.

 

-Honduras Cumhuriyeti Balast Suyu Yönetimi Sözleşmesi'ni kabul etti

Bir Orta Amerika cumhuriyeti olan Honduras'la birlikte 'Balast Suyu Yönetimi (BWM) Sözleşmesi'ni imzalayan ülke sayısı 61'e yükseldi. Son durumda, sözleşmeye taraf olan ülkelerin dünya ticaret filosu içinde temsil ettiği oran % 68.46 olarak hesaplandı.

BWM Sözleşmesi gemilerde etkili bir balast suyu yönetiminin gerçekleştirilmesi amacıyla kabul edilmiştir. Sözleşme kapsamında, gemiler için bir balast suyu yönetim planı hazırlanması ve uygun arıtma sistemlerinin tesis edilmesi beklenmektedir.

 

-Enkaz Kaldırma Sözleşmesi

Hırvatistan'ın 'Enkaz Kaldırmaya İlişkin Uluslararası Nairobi Sözleşmesi'ni imzalamasıyla sözleşmeye taraf ülke sayısı 37 oldu.

2015 yılında yürürlüğe giren Nairobi Sözleşmesi, deniz yolu taşımacılığı ile deniz çevresinin güvenliğini tehdit eden gemi enkazlarının kaldırılması için devletlere yasal bir çerçeve sunuyor.

2007 yılında kabul edilen Sözleşme'ye taraf devletler mevcut durumda dünya deniz ticaret filosunun %70'inden biraz fazlasını oluşturuyor.

 

MEPC 71'de denizlerin ve deniz çevresinin korunmasıyla ilgili önemli kararlar alındı

11/07/2017

IMO Deniz Çevresini Koruma Komitesi (MEPC), Temmuz ayının ilk haftasında IMO Genel Sekreteri Kitack Lim'in başkanlığında 71. kez toplandı. Komite'nin gündem maddeleri içinde özellikle aşağıdaki konularla ilgili alınan kararlar dikkat çekiyor:

-Balast Suyu Yönetimi

bwm-imo.jpg

 Balast Suyu Yönetimi (BWM) Sözleşmesi'nin 8 Eylül 2017 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte tüm gemilerin etkili bir balast suyu yönetim planı takip etmesi gerekecek. Potansiyel olarak istilacı türlerin balast suyuyla taşınmasını engellemeyi amaçlayan bu plan kapsamında gemilerde bir kayıt defteri bulundurulacak ve D-1 ya da D-2 olarak adlandırılan standartları karşılayan tedbirler alınması gerekecek.

Komite, bu gerekliliklerin yerine getirilmesi için MEPC 72'de kabul edilmek üzere yeni uygulama tarihleri belirledi ve söz konusu zaman takviminin BWM Sözleşmesi yürürlüğe girdikten sonra küresel denizcilik sektörüne duyurulacağını açıkladı.  

Tarihlerle ilgili detaylı bilgilere Odamızın internet sitesinde yayımlanan sirkülerden ulaşabilirsiniz:

http://www.denizticaretodasi.org.tr/sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9979

 

-Yakıtların sülfür içeriğine getirilen üst sınır

IMO, SOX Emisyon Kontrol Alanları dışında çalışan gemiler ile egzoz gazı arıtma sistemlerinin tesis edilmediği gemilerde kullanılan yakıtların sülfür içeriği için % 0.50 m/m oranında bir üst sınır belirlemişti. MEPC 71, sülfür içeriğiyle ilgili bu kararın istikrarlı bir şekilde uygulanması için oturumlar-arası bir çalışma grubunun kurulmasına ve grubun 2018'in ikinci yarısında toplanmasına karar verdi.

Sülfür üst sınırının yanı sıra hava kirliliğiyle ilgili diğer konular da görüşüldü ve aşağıdaki kararlar alındı:

*MARPOL Ek VI kapsamında Kuzey Denizi ile Baltık Denizi'ni NOX (azot oksit) emisyon kontrol alanı (ECA) olarak belirleyen yasal değişiklikler yapıldı. ECA'ların her ikisi de 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren geçerli olacak.

*Sülfür emisyonu şartlarını karşılamak için alternatif arıtma sistemleri tesis eden gemilerin yakıt ikmal irsaliyelerine yeni bilgilerin eklenmesine yönelik değişiklikler kabul edildi.

*Seçici Katalitik İndirgeme (SCR) sistemleri için 2017 Kılavuzları kabul edildi.

 

-Sera gazı emisyonlarının azaltılması

Küresel denizcilik sektörü, Paris Sözleşmesi'nin imzalanmasından sonra sera gazı emisyonlarının azaltılması için belirlenen hedeflerle ulaşılmasına katkı sağlayacağını ve CO2 emisyonlarını azaltacağını taahhüt etmişti.

Bunun ardından IMO, sektörün karar verici ve yasa düzenleyicisi sıfatıyla, ilk aşaması 2018'de kabul edilmek üzere yeni bir strateji oluşturacağını bildirdi. MEPC 71'in kapsamlı olarak ele aldığı bu konuda stratejinin ana içeriği çizildi. Buna göre IMO Stratejisi'nin birinci aşamasıyla belirlenmesi hedeflenen konular:

*emisyon senaryoları

*vizyon

*hedefler

*yol gösterici ilkeler

*kısa, orta ve uzun vadede alınması beklenen tedbirler ile bunların uygulanma tarihleri ve öngörülen etkiler

*engelleri aşmak için alınabilecek ek tedbirler; kapasite oluşturma ve teknik işbirliği; AR&GE çalışmaları

*Strateji'nin geliştirilmesini sağlayacak diğer faaliyetler

*Strateji'nin düzenli aralıklarla gözden geçirilmesi.

Uluslararası Deniz Ticaret Odası ICS, Komite'nin çevreyle ilgili konularda aldığı kararları memnuniyetle karşıladı. ICS, MEPC 71'in hemen ardından bir sirküler yayımlayarak CO2 emisyonlarının azaltılmasıyla ilgili IMO stratejisinin ve Balast Suyu Yönetim Sözleşmesi'nde yapılan tarih değişikliklerinin sektörün talepleriyle uyum içinde olduğunu belirtti. ICS'nin görüşleriyle ilgili daha fazla bilgiyi sirkülerimizde bulabilirsiniz: http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=10003

 

Yeni nesil denizciler IMO'yu ziyaret etti

13/07/2017

WMU-IAMU-at-IMO.jpg

Uluslararası Denizcilik Üniversiteleri Birliği (IAMU) öğrencileri 11-12 Temmuz günlerinde Londra'daki genel merkezinde IMO'yu ziyaret etti. Bu seneki IMO Denizcilik Günü'nün "Gemiler, Limanlar ve İnsanlar birbirine bağlıdır" teması üzerinden bir öğrenci forumu düzenlendi. Forum boyunca atölyelere katılan öğrenciler, denizcilik mesleğinin çekici hale getirilmesi, eğitim kalitesinin yükseltilmesi ve cinsiyet eşitliği gibi sektörel sorunları tartıştılar ve her çalışma için fikirlerini ortaya koydukları raporlar yazdılar. Raporlar daha sonra forumun bir parçası olarak yayımlanacak.

 

 

 

Göçmen krizi önemini korumaya devam ediyor

19/07/2017

IMO, Temmuz ayının ortasında Cenevre'deki 'Göçmenlik hakkında Uluslararası Diyalog (IDM - International Dialogue on Migration)' toplantısında iki konuya dikkat çekti. Öncelikle, hükümetlerin ve sivil savunma örgütlerinin çabalarını arama-kurtarma çalışmalarının ayrılmaz bir parçası olarak gördüğünü belirtti. Ardından, sözü ticaret gemilerine getiren IMO temsilcisi, 2015'ten beri arama-kurtarma çalışmalarına katılan ticaret gemisi sayısının hemen hiç değişmediğini ifade etti.

migration at sea.jpg

İstatistiklere göre, bir ticaret gemisinin ortalama olarak 110'dan fazla insanı kurtardığı biliniyor. Buna göre, denizde zor durumda kalan kişilere yardım etmek için rotasından sapan ticaret gemisi sayısının 2016'da 381 olduğu ve 121 geminin 13,888 insanın kurtarılmasına dâhil olduğu bilgisi paylaşıldı.

2016 ve 2017'nin ilk yarısında ölümle veya denizde kaybolmayla sonuçlanan göç vakalarının artması ve bu durumun 2017'nin ikinci yarısında ve sonrasında devam edebileceğinin beklenmesi ciddi olarak endişe yaratıyor.

Cenevre toplantısında, Göçmenlik hakkında Küresel Sözlü Anlaşma (Global Compact on Migration) üzerinde duruldu. 19 Eylül 2016 tarihli Mülteci ve Göçmenler için New York Bildirisi'nde kabul edilen Küresel Sözlü Anlaşma, BM'ye üye devletlerce yürütülen bir süreçtir. Küresel Sözlü Anlaşma'nın, iki yıla yayılması planlanan çalışmalar sonrasında, 2018'de hükümetler arasında düzenlenecek bir uluslararası göç konferansında kabul edilmesi bekleniyor.

Nisan 2017'de düzenlenen New York toplantısıyla birlikte Cenevre toplantısının sonuçları da kapsamlı bir rapor haline getirilecek ve Küresel Sözleşme için yapılan çalışmalara kaynak olacak.

IDM toplantısı ve Küresel Sözleşme hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki internet sitelerini ziyaret edebilirsiniz:

http://www.iom.int/idm

http://refugeesmigrants.un.org/migration-compact

 

Belize'de liman işbirliği ve deniz güvenliği konulu çalışma düzenlendi

21/07/2017

Bir Orta Amerika ülkesi olan Belize'nin Belize şehrinde üç günlük bir çalışma atölyesi düzenlendi. Etkinlik liman güvenliğini tehdit eden olası durum ve vakalar üzerine yoğunlaştı. Liman güvenliğini arttırmak için neler yapılabileceği tartışıldı. Dinamik bir ortamda gerçekleşen sunum ve tartışmalarla öncelikle hükümet ajansları ve liman sahipleri/işletmecileri arasında işbirliğini arttıracak fırsatlar değerlendirildi. Ayrıca liman güvenliği eğitiminin gerekleri üzerinde duruldu.

Katılımcılar, Liman Tesisi Güvenlik Değerlendirmeleri (PFSA) için Uluslararası Gemi ve Liman Tesisi Güvenlik (ISPS) Kodu'nun ortaya koyduğu gerekliliklerin dikkate alınması gerektiği konusunda uzlaştı.

 

Mozambik daha güvenli limanlar için çalışmaya devam ediyor

28/07/2017

mozambique port security.jpgTemmuz ayının son haftasında Mozambik liman güvenliğini arttırmak için bir adım daha attı. Liman güvenliğini yakından ilgilendiren Uluslararası Gemi ve Liman Tesisi Güvenliği (ISPS) Kodu'nun başlıca konu olduğu bir eğitim düzenlendi.

Liman tesislerinin güvenliğinden sorumlu kişiler, görevlerini etkili bir şekilde yerine getirmek için ISPS Kodu'nun yanı sıra Denizde Can Güvenliği Uluslararası Kodu (Bölüm XI-2) ve IMO/Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Liman Güvenliği Uygulama Kodu hakkında bilgilendirildi.

Atölye kapsamında yetkililerin görev ve sorumluluklarını açıkça ortaya koyan çeşitli grup uygulamaları ve interaktif etkinlikler ile bir liman ziyareti gerçekleştirildi.

 

 

 

Bunker sektörü gemi yakıtlarına getirilen sülfür sınırlamasına hazırlanıyor

28/07/2017

Singapur, Temmuz ayının son günlerinde gemi sahipleri, yakıt tedarikçileri ve deniz ticareti ile denizcilik teknolojileri alanlarında faaliyet gösteren tarafların katıldığı bir konferansa (IBC Asia Bunkering Conference) ev sahipliği yaptı. Konferansın gemilerden kaynaklı emisyonları azaltmak ve hava kirliliğinin kontrolü konularının ele alındığı bölümünde IMO'nun çalışmaları tartışıldı. IMO temsilcileri, 1 Ocak 2020'den itibaren yürürlüğe girecek olan gemi yakıtlarında %0.50 sülfür içeriği kısıtlaması uygulamasıyla ilgili yürütülen hazırlıkları anlattı.

Bunker (gemi yakıt ikmali) sektörü, 2020'den itibaren yakıtlarda aranacak bu küresel sınırlama için uygun olabilecek fosil yakıt türleri ve egzoz gazı temizleme sistemlerinin kullanılmasıyla ilgili stratejileri araştırıyor. Ayrıca, bunker sektörünün alternatif yakıt olarak gaz tedarik etmek için gerekli alt yapıya sahip olmasına yönelik çalışmalar yapılıyor.

Konferansta IMO'nun gemilerden kaynaklı sera gazı emisyonlarını azaltmak için oluşturduğu yol haritasıyla ilgili açıklamalar da ilgiyle karşılandı. Denizcilik sektörü, IMO MEPC 71'den hemen önce sera gazı çalışmalarıyla ilgili IMO'ya bazı sorular yöneltmiş, bu sorular ve cevapları ICS Sekreteryasının yayımladığı bir sirkülerle duyurulmuştu. Konuyla ilgili birçok noktanın aydınlatıldığı açıklamaları Odamızın yaptığı aşağıdaki duyuruda bulabilirsiniz.

http://www.denizticaretodasi.org.tr/sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9994

 

Gemilerin SOLAS gerekliliklerine uygunluğu denetlenecek

31/07/2017

Lloyd's List

PARİS ve TOKYO Liman Devleti Kontrolü Memorandumları (MoU), gemilerdeki koşulların Denizde Can Güvenliği (SOLAS) Sözleşmesi'ne uygun olup olmadığını denetlemek için üç aylık bir kampanyaya başlayacak ve özellikle seyir ekipmanı güvenliği ile mürettebatın bu ekipmanı kullanmadaki yetkinliğini inceleyecek.

paris tokyo mou.jpg

IMO, 1980'den beri yürürlükte olan SOLAS Sözleşmesi'yle gemilerde güvenliği arttıracak yapım standartlarına ve ekipman ile işletim gerekliliklerine uyulmasını hedefliyor. Eylül ayında başlayacak denetimler sırasında 10,000 geminin Kasım sonuna kadar denetlenmesi planlandı. 

Denetçiler, seyir ekipmanının SOLAS gerekliliklerine uygunluğunu ve doğru bir şekilde kullanılıp kullanılmadığını anlamak için mürettebata 12 soru yöneltecek. Mürettebatın köprü üstü ekipmanını kullanmadaki yetkinlikleri de denetlenecek konular arasında yer alıyor.

Seyir ekipmanının güvenliğine çok önem veren PARİS ve TOKYO MOU, 2009 - 2016 yılları arasındaki verileri dikkate alarak gemilerdeki kusurların %15.27'sinin seyir ekipmanının yeterince güvenli olmamasından kaynaklandığını ve bunun sonucunda 174,559 kaza yaşandığını ifade ediyor.

Elektronik harita ve bilgi sistemlerinin (ECDIS) tesisini zorunlu hale getiren SOLAS kapsamındaki bir diğer önemli konu seyir sistemlerinin dijitalleştirilmesidir. Yasal gerekliliklere göre Temmuz 2013'ten önce inşa edilmiş bütün büyük ve orta büyüklükteki kargo gemilerinde ECDIS ekipmanının bulunması gerekiyor. 10,000 - 20, 000 gros ton arasındaki gemiler için 1 Temmuz 2018 veya sonrasındaki ilk sörveylerine kadar bu sistemleri tesis etme zorunluluğu getirilmiştir.

 

Kaynak: IMO internet sitesi.

http://www.imo.org/en/Mediacentre/WhatsNew/Pages/default.aspx